Bugün yolculuk var. Neyse ki yol o kadar uzun değil. Yaklaşık 2 saat sürecek. Arabayı ben aldım. Ateş de biraz dinlensin, yanımda oturup bana eşlik etsin. Güne güzel bir kahvaltı ile başlamak istedik. Toast Bakery denen mekanı bir blogger yazısında bulduk. Kendisi dünyayı değişik lezzetler denemek amaçlı gezen, bunu fotoğraflayan birisi ve hem çektiği fotograflar çok albeniliydi hem de burası için, hayatımda yediğim en iyi pankeki yapan yer, ifadesini kullanınca kararımızı verdik.
Mekan, görür görmez iyi ki geldik dedirten cinsten. Aydınlık bir dükkan, içi ferah, bir köşesinde kurabiye, çukulata, pasta malzemesi satılan bölüm var. İnanılmaz temiz. Tuvaleti otelimizden temizdi desem abartmış olmam.
Çok güzel bir kahvaltı ettik. Pankekler yazıldığı kadar vardı. Arasından incecik çukulata akıyordu. Sonra arabamıza bindiğimiz gibi yola koyulduk. San Diego’ya gelmemize çok az kalmıştı, arabayı Ateş’e verdiğim.Omuzlarım ağrıdı resmen. Sanırım fazla dikkatli kullandım.Bünye alışık değil 🙂
San Diego nefis bir şehir.Sahili, plajı, üniversitesi, turistik mekanları. Şehrin en cazip tarafı da sürekli güneşli oluşu. Biz şehrin merkezindeki Courtyard Otel‘de kaldık. Otelimiz de gerçekten çok konforluydu. San Diego ‘nun en önemli parklarından biri olan Balboa’ya devam ettik. Burası bir çok müzenin de olduğu, bahçeleri, cafeleri ve çocuk parkları ile bir gününüzü geçirebileceğiniz büyüklük ve keyifte bir yer. Ancak bizim şehir için 1.5 günümüz olunca buraya 2 saat ayırabildik. 2 saatin de önemli bir kısmı çocuk parkında eğlenerek geçti.
Coronado Köprüsünü geçerek Coronado adasına vardık. Burası da L.A’in Baverly Hills’i gibi sosyetik bir bölge. Evler, bahçeler, caddeler kısaca her yer çok şık.
San Diego State Historic Park’ta akşam yemeği yemeye karar verdik. Burası Old Town olarak geçiyor. Aslına uygun yapılmış suni bir Old Town aslında. Meksika kültürünü yaşatan bu yerde tabii ki güzel bir Meksika yemeği yedik. Acısı, sosları, naçosları ve tabi sürahiler dolusu masalara gelen margaritaları ile ilginizi çekeceğine inandığım bir yer.
Yemeğimizi yedikten sonra yine yorgunluğa teslim olmuş bir halde otelimize döndük.
Yarın Amerika’da son gecemizdi.
Bunlarda İlginizi Çekebilir
Son Yorumlar