RIGI DAĞI
St.Gallen’deki otelimizde güzel bir kahvaltı ettikten sonra Luzern’e gitmek üzere yola çıktık.143 km likbir yolumuz vardı.bu yol üzerinde Rigi dağı var.Rigi dağına tren ile çıkılıyor ,çıkış yaklaşık 40 dakika sürüyor.Tren ring sefer yapıyor.Yani aynı güzergahta aynı tren ile geri dönebiliyorsunuz.Çıkış sırasında yol üzerinde başka istasyonlarda var.Bu istasyonlar oralardaki otellere ulaştırıyor.
Rigi Dağına çıkmak için Luzern Yolu üzerinde Art Goldau tabelasını takip edin.O sapak sizi dağa çıkacağınız istasyona Vitznau’ya getiriyor.Arabanızı bırakmak için büyük bir otopark var.Çıkış ücreti hatırı sayılır bir tutar..4 kişi gidiş dönüş 200 euro ödedik.Ancak zirveye ulaştığınızda gördüğünüz manzara ve tren ile çıkış süresinde yemyeşil dağlar ve aralardan göz kırpan göller çok güzel..
Dağdan çok fazla sayıda yamaç paraşütü atlayışı da yapılıyor.Tracking,Hiking turları var.www.rigi.com’den pek çok aktivite ve otel bilgisine ulaşılabilir.
Tepeye çıkarken sağda Lauerz gölü,solda Zug gölü görülüyor.Dağda yürüyüş yolları da var.Oliver Twist’in yazarının kendi adı ile anılan ”Mark Twain Yolu” da bunlardan bir tanesi.Rigi Treni 1871 yılında kullanıma açılmış.Trenden önceki dönemde Mark TWAİN yürüyerek tırmanış öyküsünü ”A Tramp to Road”kitabında anlattığı için yol bu adı almış.
Zirveye vardığımızda uzun uzun Alp dağlarını seyrettik.Çayımızı yudumladık.Gamze’nin içtiği en keyifli sigara sanırım burada oldu.Tepemizde de rengaren yamaç paraşütleri uçuyordu.
LUZERN
Dağ gezimizi tamamlayarak Luzern’e doğru,kaldığımız yerden devam ettik.Luzern,Chapel Köprüsü ile meşhur.Ahşap köprü maalesef yıllar önce yanmış ve bu gördüğümüz hali aslına uygun olarak inşa edilmiş.Şehrin arka planı Alp Dağları..Göl o kadar zarif bir biçimde şehrin içine kıvrım yapmış ki üzerinde dolaşan kuğularla çok güzel bir sahil kasabası edasında..Bizim her zamanki gibi zamanımız yoktu ve çok gezemedik ancak gölün kıyısından kalkan teknelere binerek Luzern Gölüne kıyısı olan köy ve kasabaları da gezmek keyifli olur mutlaka.Haziran ayında şehirde festival oluyormuş ve 25 hazirana denk getirebilenler için ayrı bir keyif olabilir.
Çok sayıda saatçi var.Biraz dükkanları gezerek,tahta köprüde fotograf çekerek ,sonra her zamanki gibi çok kalabalık burası hadi gidelim diyerek Luzern’e veda ettik.
İNTERLAKEN
Aslında Luzern’den 66 km lik bir yol.Fakat o kadar dik dağlara tırmanıp o kadar uzun tünellerden geçerek gidiliyor ki yol 1.5 saat sürüyor.Tabi yol üzerindeki nefis manzaraları anlatmaya gerek yoktur.Aslında 1.5 değil 3 saat de sürebilecek bir yol.Çünkü her viraj insana nefis fotograf kareleri sunuyor.
İsviçre’nin çoğu yerinde olduğu gibi göller arasında bir kasaba.Bu sefer ki göller Thun ve Brienz.Özellkle otelimiz manzara olarak çok keyifliydi.Güneşin sıcaklığı gitmeden bahçesine uzun uzun yayıldık.İnsanın göle atlayası geliyor.Kocaman bir bahçesi var.Otelin çevresi aynı zamanda kamp alanı.Karavanlar var.Dağdan yamaç paraşütçüleri atlıyor..
Odamıza yerleştikten sonra kasabanın içini gezdik ve güzel bir akşam yemeği yedik.Çok sayıda japon turist vardı.Özellikle saat ,hediyelik eşya dükkanları her yerde.Yemek sonrası hiç bir yeri hedeflemeden araba ile dağ tepe dolaştık.Güneşi batırıp otele öyle döndük.sohbet muhabbet göl kenarında da devam etti.Son geceyi mümkün olduğunca uzatmaya çalıştık..
Bunlarda İlginizi Çekebilir
Son Yorumlar