23 km ,6 lock ..Bugünün programı..Konaklama Bram.
Günaydıııııııın !! Yine bölük pörçük bir uykudan uyandım.Gece Ela,”-kötü rüya gördüm anne” diyerek bana seslendi.Bir ara kaloriferi kısmak için uyandım.Sabah Carcassonne’da uyandıktan sonra bisiklete atladım ve fırından ekmek aldım.Bir market buldum oradan her biri 1,5 litre 6 şişe su aldım.Bu sabah biraz yağmur çiseliyordu ve hava biraz kapalıydı.Kahvaltıda domatesli,soğanlı yumurta yaptım.Marketten aldığım çekirdeği çıkartılmış ve dilimlenmiş siyah zeytinin üzerine biraz zeytinyağı döktüm.Peynir,tereyağ,bal,çay,süt,taze ekmek,domates,salatalık..nefis bir kahvaltı yani.
Efe ile bisiklete binerek aynı markete gittik.Şapka,güneş gözlüğü vs.aldık.Tekneye dönüşte bisikletleri yerleştirdik ve yola çıktık.Kahvaltımızı yola çıktıktan hemen sonra bir yere kazık çakarak ettik.Kahvaltıdan sonra ilk lockumuza geldik ki karşıdan gelen teknelere öncelik verildiği için beklemeye başladık.Yarım saatten biraz daha fazla bekledik ardından öğle tatili geldi.12.30 ve 13.30 arası locklar kapanıyor.Çocuklara dolaptan meyve çıkartmak için buzdolabını br açtım baktım dolap yine çalışmıyor.Ateş bu durumdan iyice bunaldı.Buzdolabı ve teknenin ısıtma sİstemi aynı anda çalışmamaya başlıyor.Akşamları soğuk oluyor ve çocuklar sürekli üstlerini açtığı için ısıtma şart.Şimdi öğle tatilinin bitmesini bekliyoruz.Saat 13.00 ve lock kapalı.Buradan geçtikten sonra Villesquelande ‘e gideceğiz.Bu gece konaklayacağımız yer ise Bram.Kapaklar açıldı nihayet ve kaptanımızın yüzü güldü.Bu gezi benim aklımda Mimozalarla yer edecek.Lockların oldugu her yerde o lock görevlilerinin yaşadığı şirin evler vardı ve bahçelerinde de harika mimozalar..ben de bir demet alıp mutlaka teknedeki vazomuza koyuyordum.Anında tüm tekne çiçek kokuyordu ertesi gün tazeler ile değiştirerek baharı teknenin içine kadar sokuyordum.
Kapaklar açıldıktan sonra uyuz bir aile ile önlü arkalı gidecek şekilde denk düştük.Yanaşırken ipi bağladığımız babalardan birine ipi iki kere doladık ve havuzun suyu inmeye başlayınca ip sıkıştı kadın vıdı vıdı söylenerek Ateş’e sanırım ipi iki kere dolamaması gerektiğini söyledi.Tam kapaklar açıldı ki şelale gibi boşalan suyun şiddeti ile Efe tuttuğu ipe hakim olamadı.Burun tarafından bizi bağlayan ip açıldı ve teknemiz geri kaydı ,geri kayınca arkadaki tekneye çarptı.Neyse maceralı bir şekilde bugünkü lockları geçtik.Hava soğuk ve kapalıydı.Genelde içeride oturduk,içeride oturunca da zaman hızlı geçmiyor.Güneşin altında ,dışarıda oturmak çok daha keyifli.Git git Villesequelande’ye varamadık.Çocuklar acıktı.Ben artık oradan fark etmeden geçtiğimize kanaat getirdim ve çocuklar için yemek yapmaya koyuldum.3 parça hindimiz vardı onu soteledim.1 büyük soğan,1 kutu domates salçası ile kavurdum.Biraz su,tuz ve karabiber.Yanına hemen pratik bir marul,domates,salatalık ve soğandan oluşan salata.Yoğurdu da çıkarttım.Teknemizi kazığa bağladık ve yemeğimiz yedik.İsdtanbul’da olsam bu kadar hızlı bir şekilde yemek yaparak sofrayı hazırlayamam.Burada her şeyin elimin altında olması sayesinde sanırım inanılmaz hızlandım.Yemek sırasında servis aradı.Ateş’e telefonda bir şeyler anlattılar.Sigortaların bulunduğu kapağın arkasında bir şeyler çıkmış onları taktı ve çalıştı.Gittiğimiz yerde servis vs.beklemeyecek olmamız çok iyi oldu.Yemekten sonra yine bisikletleri indirdik.sanıırm 1-2 km gittik.Kalacagımız yere vardık.Bram..
Allah’tan dolabımızda erzağımız varmış.Burası o kadar küçük bir yer ki eğer yemeğimiz olmasa aç kalırdık.Tekneyi bağladık kilitledik ve kasabanın içine gitmeye karar verdik.Kasaba tekneyi bağladığımız yere 1,2 km ve oraya bisikletlerimiz ile gittik.Hava bayağı rüzgarlıydı.Zaten benim de boynum tutulmuştu.Kasabaya bir demiryolundan geçip girdik.Hemen solumuzda bir market gördük.Bizim BİM ‘lere benzeyen bir market.Oradan 4 parça biftek,yumurta,soğan,yoğurt,tereyağ aldık.Yan tarafta bir pastane vardı.Oradan da ekmek,kurabiye,milföy,kestaneli ve franbuazlı tart aldık.Her birimize bir parça..Aynı yoldan bisikletler ile geri döndük.Zaten kasabanın içinde ilgi çekecek hiç bir şey yoktu.Gelince ben hemen çay için su ısıttım ve Ateş ‘le birer bardak çay içtik.Çocuklara da süt koydum ve teknenin arkasında güneşin tatlı ışıkları eşliğinde çayımızı içtik.Sonra Ateş Ela’yı yıkadı.Efe yıkandı.Ben ikisini de giydirirken Ateş’de bir duş aldı.Çocukları yataklarına yatırdık ve Ateş onlara kitap okumak üzere yanlarına gitti.Ben de yürümek için dışarı çıktım.Tekrar Bram’a doğru yani 1.2 km hızlı hızlı yürüdüm ve aynı yolu geri döndüm.Gelince ben de bir duş aldım çocuklar henüz uyumamıştı Hep birlikte biraz kelime oyunu oynadık.Ateş bize Monteigne’nin denemeler’inden bölümler okurken kız rüyalar alemine daldı.Saat 21.30.Ateş’de yanımda kitabından 1 sayfa daha okuyamadan uykuya daldı.Doğal yaşam,doğa ile başbaşa tatil.İyi geceler…
Yazının Devamı İçin Tıklayınız
Bunlarda İlginizi Çekebilir
Son Yorumlar