Mayıs ayı buraları gezmek için ideal bir ay.Çünkü fazla yeşili bol bir bölge olmadığı için çok sıcaklarda gezmek keyifli olmayabilir..Sabah kahvaltımızı ettiğimiz gibi yola koyulduk.
İlk durak Göreme açık hava müzesi oldu.Kaya içine oyulmuş manastırlar,kiliseler,şapeller ile burası görülmeye değer ilginç bir yer.Hem müze girişi için hem de Karanlık Kilise için iki ayrı bilet aldık.Karanlık kilise dışında gezebileceğiniz diğer kiliseler; Elmalı Kilise,Yılanlı Kilise,Çarıklı Kilise,Tokalı Kilise.
biz burayı gezerken annemler arabada oturdu.Babamın zaten hastalığı sebebi ile çok yol yürümesi mümkün olmuyor.Onlar arabada otururken biz gezimizi tamamladık.Annemlerin yanına gider gitmez Efe aneanneden dondurmayı kaptı.Yolumuza Uçhisar ile devam ettik.Uçhisar 1985 yılında Unesco Kültür mirasına katılmış bir yerleşim yeri.Bölgenin en yüksek noktası ve Kapadokya’da güneşin batışının en keyifle izlendiği yerlerden biri.Bilal kalenin içini gezerken ben annemlerle ve çocuklarla kaldım.Kalenin hemen yanıbaşında mini tur yapan fayton gördüm.Faytona atladığım gibi doğru arabanın yanına gittim.Annemler ve çocuklar beni faytonda görünce inanılmaz şaşırdı ve mutlu oldular.Annem sanırım en son çocukluğunda faytona binmişti.4 ‘ü gayet keyifli bir Uçhisar turu attılar.Bilal’de gelince meydandaki satıcıları biraz dolaştık.Ela kendine bir bebek seçerken Efe yine anneanesinin hayır diyemediğini bilerek dondurmaları kaptı:)
Buradan Avanos’a devam ettik.Avanos’a girmeden önce Zelve’yi de gezdik.Zelve’de ,balıklı ve üzümlü kiliseleri var.Çok sayıda tünel mevcut ama yıkılma tehlikesi nedeni ile gezmek mümkün değil..Çok fazla oyalanmadan Avanos’a devam ettik.Avanos’da çok sayıda çanak çömlek atölyesi var.Kızılırmak kıyısına kurulmuş bu güzel yerde ırmak kıyısında yemek yemek mümkün.Asma Köprüsünü görmeden gelmeyin.Köprünün hemen dibindeki camide bizimkiler namazlarını kıldılar ve Avanos’da testi kebabı yiyerek yolumuza devam ettik.Bilal yolda Özkonak Yeraltı şehri diye bir tabela görmüştü.Yaklaşık 20 km.Üşenmedik gittik.Ama çevre restorasyonu henüz bitmemişti ve fazla da büyük bir yer altı şehrine benzemiyordu girmedik.Onun yerine Efe seramik atölyelerini gezmek isteyince yine Avanos yönünde bir atölye bulduk.Çocuklarla biz satış mağazasını gezerek yapımını izledik. Turumuz buradan yola çıktıktan sonra Ürgüp ile devam etti.Ürgüp’e girerken Üç Güzeller isimli peri bacalarından geçip fotograf çektik.Ürgüp de çarşısı,meydanı,doğal güzellikleri ile Kapadokya’nın büyüsünü yansıtan bir yer.Çok şık butik oteller var.Asmalı Konak dizisine mekan olan ev hala aynı yoğunlukta turist çekiyor.Bunu görünce şaşırdım.Ürgüp ve Üç Güzeller’i de gördükten sonra hem günün sonu yaklaşmış hem de biz bir hayli yorulmuştuk.Bilal arabamızı otoparktan almaya gittiğinde ben bir turist ofisinden, Kaymaklı Yer altı şehrine nasıl gideceğimizi öğrendim.Bilal’in yer altı şehri gezmek istediğini biliyordum.Gün içinde gittiğimiz yer de ise bunu sağlayamamıştık.40 km bir yoldu.Son bir enerji ile gittik.Kapanış saatine 15 dakika kala yetiştik.
Annemler arabada bizi beklediler.Biz çocuklarla gezdik.Burası gerçekten, onca yolu teptiğimize değdi.Yer altı şehri oldukça büyüktü.Nevşehir’de 200 civarı yer altı şehri varmış.İnsanlar buraları savunma amaçlı yapmışlar.Tarihi çok eskiye dayanıyor.Hititler ve Frigler döneminde yapılmış ve 1500 yıldan fazla çeşitli amaçlarla kullanılmış.Derinkuyu yer altı şehri 20.000 kişinin yaşayabileceği,100 mt derinde,52 havalandırma bacası olan ve birbiri ile bağlantılı yüzlerce odadan oluşan bir şehir.Kesinlikle görmenizi tavsiye ederim.
Yer altı şehrini dolaştıktan sonra artık iyice yorulmuş bir halde otelimize döndük.Otele varıp biraz dinlendikten sonra Bilal’in ”hadi abla güneşin batışını izleyelim” teklifine hayır diyemedim.Kızılçukur vadisine bakan bu nokta gerçekten bize nefis görüntüler sundu.
Akşam yeniden yemek yemek için bile olsa dışarı çıkacak halimiz yoktu.Ekmek arası bir şeyler atıştırarak yattık..Sabah 5 te kalkarak balonların kalkışını izleyecektik..
Bunlarda İlginizi Çekebilir
Son Yorumlar