Nice

Aynı gün bütün hızı ile devam ediyor.Yani size geziyi anlatmaya başladığım,sabah Marsilya’ya inip araba kiraladığımız ilk gün..St.Tropez’de denize girip,Cannes’da festivali izleyip yemek yedikten sonra yeniden yola düşerek Nice’e devam ettik.Cannes ve Nice arası sadece 33 km.Ama güne İstanbul’dan başladığımız düşünülürse 33 km bitmek bilmedi ve bütün kuralları ihlal ederek ,kırmızı ışıklarda geçerek,dönülmezden dönerek Nice’e giriş yaptık.Otelimize yerleştik.Arabayı kaçar gibi terk ettim.Soluğu Nice sahilinde aldık.denize karşı günün yorgunluğunu attık.

2.GÜN

Güne güzel bir kahvaltı ile başlamaya karar verdik.Kaldığımız otelin kahvaltısı çok vasattı.Biz de süper martkete girerek peynir,somon,zeytin,domates,taze bagetler ve meyve suları aldık.Nice’in tam merkezi ,Palmiyelerin sıralandığı,Akdeniz kıyısına paralel ,meşhur İngiliz gezinti yolu Promenade des Anglais’i kendimize hedef seçtik:)

Nice’de kahvaltı etmek için bundan güzel bir yer yoktur değil mi?Sahile dönük banklardan birini merkez alıp hemen yanında Türk usulü kahvaltımızı ettik.Aslında gülmekten tam olarak yiyebildik mi ondan da emin değilim:)Nice’in sembolü sayılan Hotel Negresco’da bu cadde üzerinde.Biz gezmedik ama okuduğum kadarı ile turistler tarihi bir mekanı gezercesine oteli geziyormuş.İlgisini çekenlerin bilgisine.Denize sırtınızı verip sokakların içine dalmanızı öneririm.Biz Cours Saleya denen yerden gezimize başladık.Burada bit pazarı benzeri bir sokak pazarı kurulmuştu.Resimler,eski kitaplar,takılar,antikalar ve çiçekçiler..Londra’daki Nothing Hill gibi..Ateş için Red Kit aldım.Az kullanılmış,Fransızca:)Nice’in güzelliğini,kıyılarını kuş bakışı görebilmek için Cimiez’e çıktık.Sahilden turistik mini trenler ile tepeye çıkılıyor.Burası fotograf çekmek için de ideal.

Tepelerden inişe geçip Monaco’ya devam ettik.Ama Monaco’ya varmadan Eze’yi de gezdik..