Bugün rotamız Ağrı Doğubeyazıt’dı.Ağrı Dağının eteklerinden geçen bu yolculuk ile İshak Paşa Sarayı’na varacaktık.Ama önce yolumuz üzerindeki Muradiye şelalesine ugradık.Pazar günü Van’lılar akın akın buraya geliyor piknik için.Ellerinde etler,çocukların topları,mangalları yakıp pazar keyfi yapmak için ideal yer.Van’ı besleyen en önemli kaynaklardan biri olan Bendimahi çayında bulunan şelale İnci Kefallerinin göçüne de ev sahipliği yapan noktalardan biri.Bir bardak çay ve fotograf molasının ardından İshak Paşa Sarayına doğru yola devam ettik.Van ile Doğu Beyazıt arası yaklaşık 200 km.Midibüs ile bu yolculuk da iki saat civarı sürdü.Yolculuk sırasında bir kaç noktada Ağrı Dağının muhteşem fotograflarını çektik.Başından dumanın eksik olmadığı bu dağ bütün ihtişamı ile o gün bizlere zirvesini de gösterdi.Nar Gezi Ağrı dağına zirve yürüyüşü turları da yapıyor .Yine yolumuzun üzerindeki meşhur Çaldıran Ovasını da unutmayalım.Tarihte ,1514 yılında Şah İsmail ve I.Selim arasında yapılan ve Çaldıran Savaşı olarak anılan savaşın geçtiği ovayı da görerek yolumuza devam ettik.
Doğu Beyazıt aslında beni hayal kırıklığına uğrattı.Tabiki yüksek bir beklenti ile gitmedim ama ne Ağrı Dağının eteklerinde ne de İshak Paşa Sarayının çevresinde dinlenecek ,oturacak,muhteşem manzarayı seyredebilecek hiç bir şey yoktu.İshak Paşa Sarayına gitmeden önce öğlen yemeği için Beyazıt Restorant’ı seçtik.Yöresel yemekler ağırlıklı ,esnaf lokantası gibi bir yerdi.Servis gayet güler yüzlü ve hızlı ,yemekler de oldukça lezzetliydi.
Yemekten sonra İshak Paşa Sarayına girdik.1685 yılında inşaasına başlanan bu saray Osmanlı,Selçuklu ve Fars mimarisi özelliklerini de bünyesinde barındırıyor.İki kattan oluşan bu sarayın ikinci katı tamamen yıkılmış.Yıkılan bu bölüm ile birlikte 366 odadan oluşuyor.Duvarları ayet ve beyitlerle bezeli.Sarayın bir ısıtma sistemine sahip olduğu da taş duvarlar ve zeminin yapısından anlaşılıyor.Türklere özgü tarihi saray örnekleri bugün ülkemizde çok az kalmıştır.Bunlardan biri de İshak Paşa Sarayı ve Külliyesi olduğu için tarihi açıdan da önemlidir.
Sarayı gezmemizin ardından yaklaşık 2 saat süren yolculuk ile birlikte otelimize döndük.Akşam yemeğini ailecek otelimize yürüyüş mesafesinde olan Halil İbrahim Sofrasında yedik.
Çocukları yarı uyur vaziyette odamıza zorla taşıyarak günün yorgunluğu ile derin bir uykuya geçiş yaptık.
Bunlarda İlginizi Çekebilir
Son Yorumlar