İkinci günün ilk durağı Jinci Tapınağı oldu. Buraya varmak için şehir merkezinden 856 numaralı otobüse binebilirsiniz. Benim otelim tren istasyonuna yakın olduğu için otobüsün geçiş hattında değildim. Bu nedenle Didi’yi kullandım.
Jinci, tren istasyonun yaklaşık 24 km mesafede. Şehir merkezinin güney batı tarafında. Gittiğimde tapınağın bir dağın eteklerinde kurulu olduğunu gördüm. Bu dağ, Xuan Weng (Asılı Kavanoz Dağı.) Tapınak ilk olarak Batı Zhou Hanedanlığı döneminde (M.Ö. 11.yy) Jin eyaletinin dükü Shuyu’ya ibadet etmek için inşa edilmiş.
Orjinal adı Tang Shuyu Tapınağı. Song, Yuan, Ming, Qing hanedanlıklarını görmüş bir tapınak. İçinde bin yıllık bir geçmişe sahip, balık havuzlarının üzerinde kurulu antik köprü var. İsmi Uçan Köprü. Kayalık üzerine inşa edilmiş bu köprünün üzerinde Tang Hanedanının bronz bir heykeli var.
Çevresi lotus çiçekleri ve hayvanların su içmesi için inşa edilen at pınarları ile süslenmiş. Köprünün altındaki havuzun suları içinde balıklar yüzüyor. Tapınak inşa edildiği zamanlardaki görkemini büyük ölçüde muhafaza etmiş. İçinde yüzden fazla simgesel yapı, salonlar, binalar, köşkler, köprüler, teraslar, köprüler mevcut. 440 taş tablet, 194 heykel korunarak bugüne dek ulaşmayı başarmış. Bahçesindeki ağaçların otuzdan fazlası bin yaşın üzerinde. Buraya yaklaşık iki saat ayırmak yeterli. Yolun devamı Çin’deki en büyük buda heykellerinden birine ev sahipliği yapan Sidi Köyü. Didi ile Jinci’ye yaklaşık 5-6 km mesafede bir yer. Yani aynı günün programına alınırsa rahatlıkla ziyaret edilebilir.
Mengshan Giant Buddha
Çin’deki en büyük ikinci Buda heykeli olduğunu ve geçmişinin 1.500 yıl öncesine dayandığını bilmek heyecan verici. Mengshan Dev Buda diğer bir isimle Xishan Dev Buda olarak da biliniyor. 63 metre yüksekliğindeki bu oturma heykeli Mengshan dağına oyulmuş. Sichuan eyaletindeki Buda’nın ardından Çin’deki ikinci büyük heykel olarak biliniyor. (Diğerinden sekiz metre daha kısa) İnşa tarihi olarak 551 yılı gösteriliyor.
Bu tarih açısından bakıldığında dünyanın bilinen en eski kaya oymalı Budası. 1980 yılında alüvyon ve molozlora gömülmüş bir halde bulunuyor ve bulunduğunda başı yok. Yapılan çalışmalarla hem yenileniyor hem de ziyaretçilere açılıyor. Heykelin bulunduğu yer ağaçlar içinde adeta doğal bir park alanı.
Minibüslerle belli bir yere kadar dağa çıkılıyor ama indikten sonra parkın içinden heykele ulaşıncaya kadar yirmi dakika kadar sürecek bir tırmanışı göze almalısınız.
Çin’in bu sene tavşan yılına girmesi nedeniyle her yeri süsleyen tavşanlar burada da karşıma çıkarak bana sürpriz yaptı. Sırada Taiyuan’da görmeyi planladığım son bir durak var. Bunun için şehir merkezine geri dönmem gerekiyor.
Twin Pagoda
1597 ve 1612 yıllarında inşa edildi.
Çin’deki en uzun ikiz pagoda ünvanı onların elinde. Biri 53.3, diğeri 54.7 metre. Her ikisi de 13 katlı ve tuğladan yapılmış. Birinin içine giriliyordu, en üst kata kadar taş merdivenlerden tırmandım ancak söylemem gerekir ki çok bunaltıcı bir deneyim oldu. Cami minaresine tırmanır gibi dar, karanlık, basık. Depremin etkisi bu kadar canlı üzerimizdeyken çıkmak çok iyi bir fikir olmadı. Klostrofobik bir ruh hali içinde koşarcasına bir hızda indim. Yazının devamı için tıklayınız.
Bunlarda İlginizi Çekebilir
Son Yorumlar