Güney Çin’in Guilin şehrine arabayla iki saat mesafedeki Huangluo Yao köyü Jinsa nehri kıyısında yer alıyor. Longji pirinç tarlaları arasındaki bu dağlık ve uzak yer Çin hükümetinin turizm reformu başlatmaya karar vermesiyle 2002 yılından itibaren turizme açılıp canlanıyor. Bu köyde yaşayan halk Qin hanedanlığı kökenli yerel bir topluluk. İsimleri Red Yao. Bayram ve karnavallarda geleneksel el dokuması kırmızı bir ceket ve gömlek giydikleri için Red Yao olarak bilinmişler.
Ping’an köyünden ayrıldıktan sonra yaklaşık altı yedi kilometre araçla yol yaparak Huangluo köyüne devam ettik. Bu köyün ünü Çin’in sınırlarını da aşmış. Ününün sebebi köyde yaşayan ve uzunluğu iki metreye varan saçları olan kadınlar. Kadınlar uzun saçlarıyla Guinnes rekorlar kitabına geçmiş. Köye girer girmez hemen yanınıza gelip ya bir şey satmaya çalışıyorlar ya da saçlarını açıp 20 yuan karşılığı taramak ve fotoğraf çekmeniz için poz vermek istiyorlar.
Köyün kadınlarının geleneklerinde uzun saç uzun ömür ve refah anlamına geliyor. Ailenin büyükleri öldüğünde saçları kesiliyor ve miras gibi ailenin diğer kadınlarının kafasına o saç tutturuluyor.
Saçlarını bize sergileyen iki kadının başındaki topuzlardan biri açıldığında gördük ki o saç da ayrı bir parça olarak tokayla tutturulmuş ve bir metreden uzun. Saçlarının bakımını pirinç suyuyla yaptıklarını anlattılar. Hatta şişelenmiş pirinç sularını satmaya çalıştılar.
Pilav için yıkayacagınız pirinçlerin suyunu atmak yerine bir şişede biriktirip üç-dört ay saklarsanız bu güçlü iksiri hazırlamış olursunuz. Rehberin anlattığından bu şekilde anladım ama sonrasında Çin’in sitelerinde köyün geleneklerini araştırdığımda gördüm ki o iksir sadece pirinç suyu değil. İçine çay filizlerinden elde edilen bir çeşit yağ da karıştırılıyormuş.
Red Yao kadınları saçlarını hayatları boyunca sadece bir defa kestiriyorlar. O da 18 yaşına geldiklerinde. Bu, genç kızın reşit ve evlenmeye hazır olduğu anlamına geliyor. Kesilen saç demeti atılmıyor ve anne olduktan sonra saçlarının topuzuna eklenmek üzere saklanıyor. Bu topuzlar evli ve bekar kadınları ayırt etmeye yarıyor. Bekar kadınların toplum içinde saçlarını göstermeleri geleneklerine uygun değil. Bu yüzden evli olmayanlar siyah bir türban takıyor. Bir gün yolunuz bu ilginç köye düşerse, gördüğünüz kadın saçlarını basitçe başının etrafına sardıysa evli ama çocuksuz, üzerinde topuz varsa evli ve çocuklu, türbanı varsa bekar, dul, saçı kısaysa evliliğe hazır demektir. 😃 Oldukça misafirperver olduklarını belirtmeliyim. Evlerini gezmemize izin verdiler. Diğer evler gibi, sadece yer yatağı, ortada kömür yanan bir teneke, tavana asılmış ve tütsülenerek yenmeye hazırlanan etler, mutfakta bir iki kap kaçak. Yaşamak için daha ne olsun?
Ve yazıyı fotoğraflarla bitirelim.
3 günlük bir seyahatin ardından çantada kalanlar…









Bunlarda İlginizi Çekebilir
Son Yorumlar