26 km ve 16 lockluk yeni bir güne günaydınnn.Dün gece kitabımı bitirdim.Cesare Pavese,” Senin Köylerin”.Tezer Özlü’yü okurken (Yaşamın Ucuna Yolculuk) , kendisi beni Pavese ile tanıştırdı.İtalya’nın köylerinden birinde geçen bu roman tam benim içinde bulunduğum ortama uydu.Deliksiz bir uyku uyudum.Gece çoluk çocuk için de çok kalkacak bir durum olmadı.Sadece Ela yataktan düştü:) Sabah güzel bir kahvaltı hazırladım.çocuklar yumurta yemekten sıkılmış.Bu sefer rendelenmiş kaşar peynir ve yumurtayı çırptım:)Öyle bir omlet yaptım ki tekne mis gibi koktu.Peynirimiz,zeytinimiz,domates,bal vs..Karnımızı doyurduk.Bir taraftan da locklardan geçiyorduk.Bütün sigorta ışıkları yanıyor olmasına rağmen buzdolabı ve kalorifer yine çalışmıyor..Bu yüzden dün aldığımız biftek dahil hepsini düdüklü tencerede pişirdim.
Bir koca tencere yemeğimiz oldu yani.Bu kadar sık bozulduğuna göre mutlaka bir şeyi yanlış yapıyoruz yada yanlış biliyoruz ama ne?? Saat 12.45 ,öğle tatiline girdi locklar.Bizde kazığı çaktık bekliyoruz.Kitap okuduk,sohbet ettik.Öğle tatili bittikten sonra kazıkları söktük.Peşi sıra locklardan geçmeye başladık.İkili,tekli,en son 4’lü..Locklar boyunca çocuklar da havuzun su dolmasını beklerken kırların üzerinde bol bol oyun oynadılar.
Bu gece konaklayacağımız yer Castelnaudary.4 lü bir lockdan sonra kasabanın içine girdik.Sağ tarafımızda galata kulesine benzeyen bir kule vardı.Kilisenin çan kulesi.Sonra kasabanın iki yanını birbirine bağlayan minik bir köprü.
Marinaya yanaştık ve teknemizi bağladık.Marinadan internet bağlantısı aldık.İnstagrama biraz fotoğraf yükledik.Tekneyi elektriğe bağladığımız gibi ısıtma sistemi ve buzdolabı çalıştı.Demek ki akü azalıyordu ve bu aletleri çalıştırmaya güç yetmiyordu.Her ikisinin de çalışmasına çok sevindik çünkü genelde ben buzdolabını,Ateş ise ısınma olayını kafaya takıyorduk.Allah’ta her ikisi de çalışmadığında aynı anda çalışmıyor da böylece Ateş soruna el atıyor.Yoksa sadece buzdolabı olsaydı o kadar ilgilenmezdi.Marinaya girdiğimizde ben de sofrayı kurmuştum.Et yemeğinin yanına pilav yaptım Yanına yeşil salata.Nefis bir öğle yemeği yedik.Tabakları topladığımız gibi bisikletlere atladık ve keşfe çıktık.Castelnaudary dünden sonra tahminimizden bize çok büyük bir yer geldi bize.Kasabayı boylu boyunca dolaştık.Kanalın kenarında ördek,su samuru ve kuğu gördük.Ördek ve kuğuya yaşlılar ekmek atmıştı ama Kuğu Efe’nin ayakkabısı ile oynamayı tercih etti.
O kadar çok yaşlı vardı ki hepimizin dikkatini çekti.Aslında insanın yaşlılığını geçireceği nefis bir yer burası.Yani şanşlılar.Sonra yine bir market bulduk.Birşeyler aldık.Oradan doğru tekneye geldik ve aldıklarımızı yerleştirdik.Sonra ben fotograf çekmek için bisiklet ile biraz daha dolaşmak istedim.Bir taraftan da spor amaçlı tabi.Tahmin edebileceğiniz gibi önce Efe ben de geleceğim dedi ardında Ela..Üçümüz yola çıktık.Kuğu,su samuru ve ördeğin bulunduğu yere yeniden gittik.Oradan biraz aşağı ,tren istasyonuna doğru indik.Ardından yine kilise ve marketin oraya.Marketin sırasında ,mis gibi kağıt ve kitap kokan,küçük bir kırtasiye dükkanı vardı.Kitapların arasında merakla dolaştım.Efe bir şey almadı.Kıza sticker,domino oyunu ,bana defter,Tuba’ya kupa aldık.Teknemize geri geldik.Konaklayacağımız marinada 2 kişi yıkanma hakkımız vardı.Efe babası ile ben de Ela ile yıkandık.Yıkandığımız yerde baktık kurutma makinası ve çamaşır makinası var.4 euro’ya çamaşırlarımızı yıkadık.6 euro ‘yada kuruttuk.Hatta İstanbul’a dönünce kurutma makinesi almaya karar verdik.Aslında tam kuruttuk da sayılmaz.Kurutma makinesi 1 euro ile çalışıyormuş.Bizde 2 eurolar da olunca onları makina kabul etmedi.Mevcut 1 eurolarla ise 30 yerine 15 dakika döndürdü ve yarı nemli çıktı.Ben de biraz da eğlence olsun diye tüm çamaşırları teknenin çevresine asarak fotograf çektim.
Sonra çocuklara marketten aldığımız pizza margarithayı pişirdik.Fırını da çalıştırmayı becerdik.Eski usul, gaz ile çalışan bir fırındı.Biz de Ateş ile öğlenden kalan et yemeğini yedik.Yemeğimizi de yedikten sonra güzel bir uykuya yattık.Yazının Devamı İçin Tıklayınız
Bunlarda İlginizi Çekebilir
Son Yorumlar