Bodrum-Ağustos 2014

Bodrum ile ilgili yazı yazmayan blog yazarı kalmamıştır herhalde değil mi ? Benim Bodrum ile ilgili size anlatacaklarım 2 haftalık yaz tatillerinde 2 çocuklu bir aile olarak nerede kaldığımız nerelerde yemek yediğimiz ve çocuklarımızın aktivitelerine yönelik bilgiler..Ve tabi Bodrum pazarları da dahil olmak üzere iki haftada nasıl Bodrum’lu olunur ipuçları:

ESKİ YALI OTEL

Bu otele sanırım 9 yada 10 yıldır gidiyoruz.Efe burada büyüdü gibi birşey.Eski Yalı ile ilk tanışmamız İnci’ler sayesinde olmuştu.Onlar keşfedip bize söyledi ve sonraki yıllar boyunca hep onlarla birlikte geldik.
Ortakent Bodrum’un en esintili,denizi temiz,Bodrum’un diğer yerleşim merkezlerine yakın ,adı gibi ortada bir noktası.
Eski Yalı Otel’de koyun en ucunda olması sebebi ile önünden yaya trafiğinin geçmediği,internette reklamı ilanı çıkmayan,booking com gibi mecralarda bulamayacağınız, tamamen tavsiye üzerine tüm sezon dolu giden küçük bir butik otel..www.eskiyalihotel.com

IMG_8039

IMG_8040
Çocuklu aileler için en önemli tercih sebebi deniz,havuz,restorant ve odaların birbirine çok yakın ve düz bir alanda en fazla 40 adım mesafede olması.Bu sayede siz denize girerken kumsalda uyuyan yada oyun oynayan çocuğunuza göz ucuyla bakabilirsiniz.

oğlunuz çim alanda futbol oynarken ,midyeci yada mısırcı geçiyorsa ona isteyip istemediğini sorabilirsiniz.

IMG_0619

Yada kollukları,şnorkeli,havlu yada herhangi bir şeyi odada unuttuğunuzda , kim gidecek oraya diye hiç bir zaman dert etmeyeceğiniz mesafede oluşu bile başlı başına tercih sebebidir.

IMG_8041

IMG_8044

IMG_8051

Eski Yalı Otel’de genel olarak çocuklar için dengeli beslenme imkanı da mevcuttur.Kahvaltı  fazla iddası olmayan bir kaç çeşit peynir,reçel ve zeytinden oluşan klasik otel kahvaltısıdır.Yumurta,karpuz,süt her sabah bulunur.
Son bir kaç yıl öncesine kadar, öğlen yenecek  olan yemek fasulye ise ,sabah otel sahibinin annesi olan teyzemiz, köşesinde fasulye ayıklardı.Sanırım artık gözleri iyi görmüyor çünkü bu tür işler mutfakta yapılıyor..
Nerde kalmıştım,öğlen taze fasulye,karnıyarık,biber dolma,mantı,kızartma,bezelye  gibi bir sebze yemeği ve ona eşlik eden börek,pilav,makarna gibi yan yemek ama mutlaka karpuz ve salata büfesi oluyor.Hayatımızda roka,karpuz ve yoğurdu en yoğun yediğimiz dönem kesinlikle Eski Yalı’da kaldığımız günler.
Akşam ise mutlaka açık büfe mezeler ve  balık,et,köfte,tavuk gibi bir ızgara ile günü tamamlıyorlar..

IMG_8160

abilik böyle bir şey olmalı:)

Denizine gelirsek ,sabah kalkmak sizin için sorun değilse, her yerde olduğu gibi burada da günün en güzel denizini sabah yakalarsınız.”Günün en güzel denizini kaçırdım, ben sabahları erken  kalkamam ” diye üzülmeyin sakın.Çünkü akşam 18.00-20.30 arası günün en en güzel denizi  yine sizi bekliyor olacak.10 yıllık  Eski Yalı tecrübeme dayanarak yazıyorum sabah 6-8 ve akşam 6-8 arası deniz genel olarak hep pırıl pırıl ve çarşaf gibi olur.Suyu sadece sizin kulaçlarınız dalgalandırır.Ama bazen gün içinde de aynı güzelliği doğa size cömertçe sunar..

IMG_8182

IMG_8324

köpek balığı sizi korkutmasın kamera şakası sadece:)

IMG_0632

işte bu fotoğraf akşam 20.30 da çekilmiştir.

Sahilden mısırcı,midyeci,kekikci,lotocu geçer..Bizim işimiz en çok midyeci ile.Hemen hemen her akşam üzeri Efe midyecinin yoluna dikilip 10 tane 20 tane artık parası kaç taneye yetiyorsa alır..Arada bizde Efe’den fırsat bulup yiyebilirsek ne ala..
Ela ise mısırcı.Süt gibi mısırı tuzlayıp  gibi şezlongda fare gibi kemirir.Mısırcı da çok ilginçtir.Alışık olduğumuz satıcılar  gibi -”mısırcıııııı geldiiiiii ”falan gibi seslenmez,direkt gözlerinize bakıp (ama size söylemiyor yani cvp verme zorunluluğunuz yok) -”mısır istermisiniz ?”diye sorar.Ve bunu kimin gözünü yakalarsa sürekli tekrar eder:)

IMG_8343

IMG_8349

midye sevgisinde son nokta..

Eski Yalı’ya bizim gibi sürekli gelmeye başlarsanız bir süre sonra ,diğerleri de sizin gibi sürekli gelenlerden oluştuğu için arkadaş olmaya başlarsınız.Biz bu yaz İnci’ler ile programımız çakışmadığı için yalnız geldik.Ama daha kapıdan girdiğimizde hoşgeldin diyen bir aileye merhaba dedik ve bu şekilde eski yazlardan tanıdığımız  3 aile ile karşılaştık.Bir kaç gün sonra biz de , tanıdıklar geldikçe hoşgeldin demeye başladık.Hatta bir kaç gece 3-4 aile koskoca masalarda hep birlikte yemeklerimizi yedik.

IMG_8218

ela’nın 2 yıl öncesinden Eski Yalı’da tanıştığı arkadaşı Tulga

IMG_0605

Bu yaz tanıştığımız sevgili Mark ve ailesi

Burayı tercih etmemizdeki en önemli bir diğer sebep de Efe’nin optimist kullanıyor oluşu.Eski Yalı Otel’in hemen yanında eskiden Era Yelken vardı.Biz Ateş ile her sabah, yelkenleri ile kelebek misali suya açılan bu veletleri özenerek seyrederdik.Efe büyüse de bizde era’ya göndersek  diye heveslenirdik.Efe büyüdü 7 yaşına geldi Era Yelken Bitez’e taşındı 🙂 Neyseki Bitez bildiğiniz gibi Ortakent’e çok yakın ve Ateş Efe’yi hergün götürüp getiriyor.www.erayelken.org

IMG_8212

Era Yelken,sadece optimist değil çocuklara lazer de öğretiyor..Klüp ,Bodrumlu yelkencileri,kışın da çalıştırıp yarışlara hazırlıyor. Sabah 9.30 da Efe orada hazır oluyor.Hemen denize açılıyorlar.Öğlen yemeğini de Era’da yiyor.Sonra yine açılıyorlar bitiş 14.30.Programlar 2 şer haftalık.Ctesi ve pazar günleri yok.2 haftalık programın ücreti de bu yıl 850 tl idi.

IMG_8196

Ela’da optimist için sabırsızlıkla büyümeyi bekliyor.

Yelken ile ilgilenenler zaten, bu sporun insanın fiziksel ve ruhsal olarak sağlığına ne kadar iyi geldiğini bilirler.Ben sadece şunu diyebilirim ki bilgisayar oyunlarından uzak,kendi yönettiği bir teknede rüzgarla,dalgayla,yön bulmakla,su boşaltmakla uğraşan ve başarı ile teknesini kıyıya getiren bir çocuk,hele biraz ustalaştıkça yanına acemi çaylak da verilmeye başladıysa bunun sağladığı cesaret ve özgüveni hangi sanal ortamda edinebilir.Yardımlaşma,abilik,cesaret,güven,eğlence,arkadaşlık hepsini vaad eden bir uğraş,Optimist..

Era ise   kendini çok rahat hissederek yelken yapabileceği ortamı,deneyimli agbilerle sunan, sade,iddiasız ve bir o kadar güven veren yerin adı..

IMG_0003_2

Neyse son söz;
Eski Yalı diyince bizim cebimizde 10 yıldır biriktirdiğimiz anılarımız var.Dolayısıyla şezlongları her sabah yıkamak zorunda bile kalsak,banyosu ,duşa kabini göze eskimiş de gelse,koltukların minderleri lekeli de olsa biz görmezden gelip alışkanlıklarımızın etkisi ile sevmeye ve gitmeye devam ediyoruz.

IMG_8189

akşam duş sonrası anne baba giyininceye kadar çizgi film zamanı

IMG_8162

Bir zamanlar aynı ağacın altındaki bu kucakta efe’nin gülüşleri varken sıra ela’ya geldi.

IMG_8276

Şakrak Ailesi

”-Erkan bize 2 sade kahve” dediğimizde, oda numaramızı bile sormayacak kadar samimi bir ortamda ,denize karşı ,satsumalı sodamızla birlikte kahvemizi yudumlamak; her şey dahil bir sistemde bir fincan kahve için sıraya girmekten çok daha güzel bizim için..
Buraya gidecek arkadaşlarıma diyeceğim son not şu ,eksiklikler var..Bu sizin beklenti düzeyinize bağlı olarak rahatınızı kaçırabilir de umursamayabilirsiniz de..Bu yüzden gözünüzde çok büyütmeden ve beklenti düzeyinizi çok yükseltmeden gidin..

Bakarsınız seversiniz ve sizde yıllar içinde anılar biriktirmeye başlarsınız.

IMG_0634

ASMALI ÇARDAK KAHVALTI EVİ-Yalıkavak

Geldiğimiz ilk pazar Yalıkavak’daki bu mekana kahvaltıya gittik.Yalıkavak’ın merkezinde,mandalina bahçesi içinde,doğal bahçe mahsulleri ile köy kahvaltısı edebileceğiniz bir yer.Kahvaltıda özellikle reçeller çok çeşitli ..Mandalina reçelini denemenizi tavsiye ederim.Tahta masalar toprak zemine serpiştirilmiş ve her biri bir ağaç gölgesi altında.Ocak da pişen el açması börek de sıcak sıcak masanıza servis ediliyor.Çaydanlık masanızın yanında küçük tüpün üzerinde size bırakılıyor.Çayım bitti derdi yok yani..Yumurta sucuklu yada menemen olarak alınabiliyor.kişi başı fiyat 25 tl.Biz 4 kişilik bir aile olarak iki kişilik kahvaltı ile gayet güzel doyduk.

IMG_8340

reçellerden alıp evinize götürebilirsiniz.

IMG_8059

IMG_8062

IMG_8064

IMG_8068

IMG_8069

Bahçeden topladığımız domatesi de yıkayıp yedik.

Giderken ev yapımı bu reçellerden de 10 tl’ye satın alabilirsiniz.Tavuklar da aralarda geziniyor..Haftasonu bu yoğunluk bize fazla derseniz hafta içi daha sakin bir ortamda da kahvaltı keyfi yapmak üzere gelebilirsiniz.

IMG_8072

KADİR REİS’İN YERİ

Turgut Reis’de ,deniz kenarında ,plaj kumlarına da  masaların atıldığı ,salaş görünümlü ama fiyatı görünümüyle tezat bir mekan.Açıkçası biz  arkadaşlarımızın tercihine uyarak gidiyoruz.Arkadaşlarımız hem Turgut Reis’de oturuyor hem de Kadir Reis’i tanıyorlar.Size şunu da yiyin diye tavsiye edebileceğim özel bir lezzeti yok.Sadece ,güneşin yanıbaşınızdaki denizde batışını,  kumların üzerine basarak seyredebileceğiniz bir yer olması sebebi ile tavsiye edilebilir.

IMG_0520

Ateş’in GS ‘dan çocukluk arkadaşı Onur

Ama kalabalık ve sevdiğiniz bir arkadaş grubu ile gidiyorsanız (bizim gibi)  zaten mekanın ve yediklerinizin de  fazla da önemi yok maksat muhabbet olsun diyenlerdenseniz seveceğinize eminim..

IMG_8114

Turgut Reis’de gün batımı

IMG_8116

BİTEZ DONDURMACISI

İşte bizim vazgeçilmezimiz.Yemekleri Eski Yalı’da yediğimiz hemen hemen her akşam sadece dondurma yemek için arabaya biner soluğu Bitez’de alırız.Ateş kağıt helva içinde iki top sade,Efe Waffle,Ela bir top Çukutalalı ve ben her seferinde farklı bir tad dondurma  denerim.Favorilerimiz çilek,vişne,mandalina,susam,kaymak……aslında hepsi..Ama vişne ve karadut ‘da şeker ilavesi olmadığı için ben genelde bir topu bunlardan birinden seçmeye çalışıyorum.

Waffle’da her zaman muhteşem lezzettedir.Bitez dışında Yalıkavak ve Turgut Reis’dekine de gidiyoruz.Menümüz aynı:)

IMG_8145

IMG_8146

ÇU KU TA LA LIIIIIIII

IMG_8263

Kalori bombası

BİTEZ KÖY MANTICISI

İşte lezzet duraklarından biri daha.Eğer Eski Yalı’da sevdiğimiz bir yemek yoksa (genelde Ateş bezelye olduğunda tercih eder) Efe’yi ,Era’dan almaya birlikte gideriz ve dönüşte mantıcıya uğrarız.Efe ,Era’da yediği öğlen yemeğinin üzerine ikinci öğle yemeği olarak mantı ve çiğböreği götürür.Çocuklar yarım porsiyon biz birer mantı yeriz.Önden de mutlaka çiğbörek.Benim annem çiğböreği çok güzel yapar bu nedenle hayatımda yediğim en iyi çiğbörek diyemeyeceğim.Ama bu da Bodrum için gayet iyi bir standartta.

IMG_8173

uykunuz mu geldi ?

IMG_8176

kokusu uykudan uyandırır:)

IMG_8177

Efe’nin 2.öğle yemeği:)

IMG_8179

hımmmmm nefisss!!

SAKIZ ANA

Ortakent sapağından sapmaksızın ana yolda devam ederseniz ilk rampa çıkışında sağ tarafta Sakız Ana tabelasını göreceksiniz.Öğlen çoluk çocuk arabaya dolaşıp 42 derece sıcakta gidecek  kadar ölüp bittiğimiz  bir yer değil.Ama ben tatlıcı olduğum için ve Sakız Ana’da sütlü tel kadayıfı çok iyi yaptığı için her yıl bir posta gidip hem kadayıf  hem de o güzel etli yaprak sarmalarından birer porsiyon alıyorum.Bamyasının da çok güzel olduğunu söylüyorlar ama ben bugüne kadar ,her zaman ,dolma alıp çıktım.Oradaki ortam,mavi tahta iskemleler,duvardaki eski siyah beyaz fotograflar,sütlaç kaseleri,yemeklerin piştiği bakır tencereler kısaca hepsi beni babanemin mutfağına ve evine götürdüğü için ben çok seviyorum.Size de özellikle yolunuzun üzerindeyse kesinlikle tavsiye ederim.

IMG_8207

dolmaların güzelliği:)

IMG_8208

sütlaçlar ve arkadaki cam dolap size de anane babane evlerinizi hatırlattı mı?

IMG_8209

duvardaki siyah beyaz evlilik fotoğrafına bayıldım.

IMG_8210

klasik Bodrum işi..

GÜMÜŞLÜK LİMON CAFE

İşte Limon efsanesi..Efsane olmayı sonuna kadar hakeden mekan.Biz çocuklar nedeni ile hiç bir zaman güneşi batırmak üzere gitmedik.Gidemedik.İki yıldır mutlaka kahvaltı için oradayız.Mekan o kadar güzel ki insana yemek yapmak için ,yazı yazmak için,toprakla uğraşmak için,koleksiyon yapmak için…kısaca canınız ne çekiyorsa hepsi için ilham veriyor.Her masaya farklı renk ve desende servis tabakları geliyor.Benim için bu bile muhteşem bir ayrıntı.Kahvaltılıkların geldiği minik reçellikler,salata kaseleri bardaklar her biri inanılmaz şık.Paranın zevk satın alamayacağının kanıtı bir mekan burası.Eğer bir yaşam kültürüne sahip değilseniz,eskiyle bağınızı koparmışsanız,estetik zevklerin ayrıntılarda saklı olduğuna inanan gruptan değilseniz dünya para da verseniz o uyum  ve güzelliği  yakalamak zor.Ben oraya her gidişimde aydınlatmalardan,dolap içlerine,tuvaletlerindeki aksesuarlara ,koltuklardaki yastıklara her şeye dikkatle bakıyorum.Gelelim lezzet kısmına ,Limon’da limon böreği çok güzel.Ayrıca kızarmış hamurlarına ve peynirlerine de bayılıyorum.

IMG_8236

güzellik bütün detaylarda …

IMG_8240

2013 yılında da aynı ağacın altında fotografı var.

IMG_8242

lezzet sunumun güzelliği ile birleşmiş.

IMG_8243

limon böreği

IMG_8247

Bu anı ölümsüzleştirelim.yakışıklı baba ve güzel çocukları..

IMG_0597

kocişim ve ben

Büyük bir kahvaltı tabağı söylemeniz halinde oldukça doyurucu.Yanına yumurta yada börek ilave aldığınızda kıvamında doyarsınız..Güzel fincanlarında Türk kahvenizi içmeden ayrılmayın sakın..

IMG_8248

gece güneşin batırıldığı manzara gündüz de çok cezbedici.

IMG_8253

bir kasa limon:)

KAVAKLI KÖFTECİSİ Yalıkavak

Oy kullanmak için bir günlüğüne İstanbul’a gidip geldiğim pazar gününün akşamında Ateş ve çocuklar beni Eski Yalı’nın kapısında bekliyordu.Bitez Dondurmacısı içindi bu karşılama komitesi:)

Yalıkavak’takine gidelim dedik.Ben akşam yemeği yemeden dondurma yemiş olmak istemediğim için Yalıkavak Bitez dondurmacısının hemen karşısındaki bu dükkandan ekmek arası köfte ve ayran aldım.Köftesi yumuşak,baharatlı aroması ile lezzetli fiyatı da uygun..Piyaz vs yemedim ama köftesini tavsiye ederim.

IMG_8262

NAZAR BONCUĞU PİDE LAHMACUN

Ortakent köy meydanında küçük bir pideci.Ama lezzeti ile bayağı popüler olmuş ki ikinci dükkanı Konacık’da açmış.Özellikle cevizli lahmacunu gayet başarılı.Geçtiğimiz yıl orada yaptırdığımız lahmacunları Eski Yalı’ya paket getirmiştik.Bu sene dükkanda yedik.Lezzet arasında ciddi fark var.Çünkü paketlenen lahmacun Ortakent sahiline varıncaya kadar buharın etkisi ile yumuşuyor.Bu nedenle vaktiniz varsa orada yemek daha lezzetli.Ama klima yok söyleyeyim.Bu arada tahinli bir pideleri var.Biz sıcakta ağır gelir diye yemedik ama bu tatlıyla ilgili çok güzel yorumlar dinledim:) Lahmacunun tanesi 5 tl ama cevizli olursa 7 tl.

IMG_8278

cevizli lahmacun

BAĞARASI

Bitez’de gerçekten mandalina bağları arasında ,bilmeyenin bulamayacağı bir noktada restorant.İşletmecisi ismail bey Bodrum’lu.Şivesi,kilosu,rakı severliği ile zaten, ben Milaslıyım Bodrumluyum diyor..Bitez dondurmacısının tam karşısından dar ve toprak bir yoldan giriliyor.Bunca zamandır oralara geliriz o yolun güzelliğini,yol üzerindeki eski taş köy evlerini ilk defa gördük.Kavak ağaçlarının bulunduğu sokakta Bağarası.Ortam eski Türk Filmlerinden çıkmış gibi.Renkli ampullerle aydınlatılmış.Ampullerin kabloları bir ağaçtan diğerine bağlanmış.Yerler çakıllı toprak.Masalar klasik tahta masa ve iskemle.Yol kenarındaki masaya oturduk.İsmail bey’in karısı Maltepe Ünv.’tesinde gastroloji bölüm başkanıymış.İlginç bileşenlerden oluşan mezeler onun mutfağından çıkıyor.Darılmaca gücenmece olmasın ama tarçınlı barbunya,erikli enginar,bişeyli bişey… hepsini denedik aklımızda hiç birinin tadı yer etmedi.Aklımızda tek yer eden İsmail’in şen kahkahaları.Sofraya tam oturmuştuk ki bir bekçi düdüğü ile irkildik.İsmail bir tabureye çıkıp düdüğü öttürmüş ve ”sinek ilacı isteyen var mı ?” diye anons yapıyordu.Ardından taburede kalmaya devam ederek komik bir fıkra anlattı.Sonra masa masa dolaşıp sohbetlere eşlik etti.

Bizim masamızın hemen yanındaki boş masaya yerleşti.Rakısının yanına haşlanmış sonrada  tereyağla kızartılmış süper bir köy tavuğu geldi.Masamız yakın olunca bize de bir tabak ikram etti.Tavuğun etinin sertliği ve kokusundan köy tavuğu olduğunu hemen anladık.Yemeklerimizi yan yana masalarda yerken sohbet ettik.Kışın da İstanbul’dan sırf Bağarasına günübirlik yemek yemeye gelenler olduğundan bahsetti.Deli bunlar diyerek dalga geçmeyi de ihmal etmedi:)Papağanları çok severmiş.4.000 tl verip Bağarasına bir papagan almış.Konuşmayı öğretmeye başlamış.Papağanların uzun çok uzun yaşadığını okumuş.Ama 4.000 lira verip aldığı papağan bir gün hık diye kafasını yana düşürmüş ve ölmüş.Bu kısa hikayeyi o kadar güzel anlatıyor ki papaganın son nefesini verirken çıkardığı sesi de taklit ederek bizi çok güldürdü.Papaganın parasını çıkartmak için kahveleri 10 tl yaptım haydi bakalım kahve içermisiniz diye sorduğunda da gülmekten cevap veremedik.Bağarası , İsmail bey ile o gece tanışıp ertesi gün yemekten sonra ”-nasılsın İsmail abi ?” diye uğradığımız bir yer oldu.Sanırım insanların lezzet kadar ,hatta bazen daha da fazla aradığı bir şey de , samimiyet ve sıcaklık..

IMG_8297

mezelerden bir görüntü

IMG_8298

çocukların da çok sevdiği çıtır mantısı

IMG_8300

Bağarasında boncuğumla.

IMG_0611

sufleyi yerken kendilerinden geçtiler.

IMG_8312

boncuk

IMG_8319

mandalina ağaçlarının arasından

KISMET LOKANTASI

Konacık’da yol üzerinde ki bu lokanta hani ”-40 derece sıcakta arabaya binip gidilmez ”dediğimiz yerler var ya işte bunun tam tersi ”-50 derece sıcak da olsa arabaya binip giderim” diyeceğiniz bir yer.

Dükkandan içeri girdiğinizde yemeklerin bulunduğu bir vitrin var.Buradaki yemekler bitti mi bitiyor kalanlar arasından seçerek karnınızı doyuruyorsunuz.Biz begendili kebabın,izmir köftenin sonuna yetiştik.Yoğurtlu kızarma,lahmacun,türlü…kalan herşeyden söyledik kısaca:) Hayatımda yediğim en güzel ama en güzel ikinci pirinç pilavıydı.1.yi babanem yapardı.Allah rahmet eylesin babanemin pilavının tadını yeniden yıllar sonra Kısmet lokantasında buldum.Bayramlarda babanem bizlere kalburabastı da yapardı.Pilavın tadını bu kadar tutturunca ve vitrinde kalburabastıyı da görünce tatlı olarak hiç düşünmeden siparişi kalburabastıdan yana verdik.Gerçekten tek kelime ile muhteşemdi.Kıyır kıyır,şekeri tam kıvamında,hafif sert, ağızda dağılan cinsten bir kalburabastı..Babaneminkinin aynısı:)

Yemekten sonra hemen dükkan sahibinin yanına gittim.Önce lezzetler için tebrik ettim.bu işin sırrı nedir dediğimde bana söylediği ; 18 yıldır değişmeyen kasap değişmeyen manav ve 18 yıldır mutfakta çalışan değişmeyen 8 kişi.İstikrar,kaliteli malzeme işin püf noktası sanırım.

Kısmet Lokantası 10 numara..Biz 4 kişi gittik,8 kişilik yemek yedik ve sanırım 90 tl ödedik.Fiyatın makul olduğunu söyleyebilirim.Gidenlere şimdiden afiyet olsun.

IMG_8327

lezzetin sırrı bakır tencereler olabilir mi?

IMG_8328

yoğurtlar

IMG_8337

pilava hücummmmm

IMG_8336

BODRUM PAZARLARI

Ben Bodrum tatili boyunca en çok doğal olarak Ortakent pazarına gittim.Hatta sanki Bodrum’da bir evimiz varmışcasına peynir,zeytin,mandalina,domates,biber alışverişi yaparak elimde torbalarla otele döndüm.Halimi gören Ateş ve çocuklar şaşırdılar nerede yiyeceğiz bunları diye merakla sordular.Ama ertesi sabahtan itibaren domatesleri,salatalıkları söğüş doğrayıp taze biberlerle süsleyip kahvaltıya getirince  süper lezzetli kahvaltılar ettik.Hatta pazardan aldığım gül reçelini de afiyetle yedik.Bodrum mandalinası Satsuma.yeşil,küçük ve yenemeyecek kadar ekşi.Satsumayı buz gibi sodanın içine sıkıp bir kaç dilim de bardağa koyarak süsleyin.Buzları da bardağa eklediğinizde harika görünümlü  maden suyunuz hazır demektir.özellikle kahvenin yanında çok şık bir sunum oluyor.Satsumanın lokumunu da denedim ama süper bir lezzet olduğunu söyleyemeyeceğim.çifte kavrulmuşun yeri her zaman için ayrı.

IMG_8214

satsumalı bol buzlu maden suyumuz

Ortakent pazarında çok şık örtüler,yemeniler,yazmalar da var.Eskilerin yatak kenarlarına serdiği nakışlar sandıklardan çıkartıp pazarlarda satılıyor.İnsan kıyamıyor onların öyle kutularda değersizce sergilenmesine.Ben önceki yıllarda da pek çok aldım.Kimini Kartepe’deki eve perde yaptım,kimini örtü olarak kullandım ama hala almaktan vazgeçemedim.Ortakent pazarında bir abla var ki çok güzel çeşitler satıyor.ayrıca pazardan Bodruma özgü kumaştan deniz peştemalleri,havlular,masa örtüleri de var.

IMG_8170

Ortakent dışında Yalıkavak ve Turgut Reis pazarları da çok güzel.Bodrum pazarı ise 2 gün kuruluyor.Salı ve cuma .Birinde sebze meyve pazarı diğerinde ise kıyafet tekstil pazarı..Cuma günü sebze mevye.İstanbul’a dönüşü cumartesi olanlar ,cuma bu pazardan alışverişlerini yaparak ertesi gün evlerine gidebilirler.

Bu yazının kalıcı bağlantısı http://ailecekgeziyoruz.com/bodrum-agustos-2014/

Bir cevap yazın

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 

Translate »